SU-TOPRAK-TUZ

Su, renksiz, kokusuz, tadsız, normal sıcaklıkta mayi bir cisimdir, diye târif edilir...

Rengi vardır renk kadrosuna girmez.

Kokusu vardır burun almaz.

Tadı vardır dil hissetmez.

Rengi, kokusu, tadı...

Bunları gören, alan, duyan maddi uzuv vücud organları, göz, burun, dil insaniyet cihazları ile, bunları anlayan Âdemiyet hamulesi arasında gizlenmiştir.

Su: iki hacim"Hidrojen" bir hacim "Oksijen" den teşekkül etmiştir. Bu gazlara ayrıldığında cismi, maddesi kaybolur su görünmez olur.

Hidrojen, "müvellidü'l- mâ" suyu doğuran manasınadır.

Oksijen "müvellidü'l- humuza" yanmayı doğuran manasındadır. Hidrojen yanıcıdır.

Oksijen yakıcıdır...

Bunlarsız hayat yoktur.

Tecelli yoktur.

Suda ve havada hep bu câridir.

Bunlar ayrılırlar görünmez gaz olurlar.

Birleşirler görünür su olurlar...

Havadan canlılar öksijen alır.

Sudakiler sudan alırlar.

Su sıfır derecede donar, yüz derecede kaynar.

Daha fazla hararette buhar olur.

Havanın sıcaklık, soğukluk derecesine göre su bazen katı, bazen mayi, bazen buhar hâlinde görünür.

Yer yüzünün % su ile kaplıdır.

Karalar ^ nisbetindedir.

Su, görünmezken havada buhar, görünmeğe başlarken bulut; yağmur, kar, dolu, deniz, göl, ırmak, kaynak hâlinde ortaya çıkar...

Su, dünyamızın çevresinde gaz hâlinde bulunur hava ismini alır.

Sıcak suda bir çok cisimler çabuk erir.

Soğuk suda gazlar daha çabuk erir.

Bazı cisimler de suda erimezler.

Ya az miktarda erirler veyahut hiç erimezler.

Ne sıcak suda ne de soğuk suda canlı yaşayamaz.

Vücudun 2/3 ü sudur.

Bir limon gibi insanı sıksanız 50 litre su çıkar.

Su vücuda girdiği zaman değişmez, sarf edilen tekrar çıkar. Değişmeden...

Salya, ter, idrar, hılt, gözyaşı şeklinde çıkar...

Canlıların en az dayanabileceği susuzluktur.

Nebat, hayvan, insan hepsi bu kadro içindedir.

Balıklar hele hiç dayanamazlar.

Dünyada susuz bir şey yoktur.

Susuz oldu mu yok olur.

Nebat, hayvan, maden her şeyde su vardır.

Evvelce bahsettik bundan.

Yalnız ne hikmettir.

Kurumuş kemikte su yoktur.

Neden?

Bunu bilen vardır, cevap verir ama...

Açıklanmaz.

Bir faidesi yoktur.

Merak etme, düşünme o kadar...

Burada büyük bir kudret, bir hikmet gizlidir...

Susuz insan ölür.

Susuz hayvan yaşayamaz.

Susuz nebat kurur.

Susuz toprak çatlar.

Hayat suda devam eder.

Su HAYY esmâsının muhafazası olduğu için susuz, HAYY çekilir ve cansızlık başlar... "Her şey aslına döner" toprağa...

Toprakta ortadan kalktı mı su görünmez olur.

Evrende hayat biter...

Kıyamet...

İnsan organizmasındaki su âdi su değildir.

Deniz suyudur.

Karada gezeriz içimizde deniz suyu taşırız.

Kan tuzludur.

Gözyaşı tuzludur.

Mide suyu tuzludur.

İdrar tuzludur ve en çok tuz idrarda vardır.

Bunlar buhar olursa geriye tuz kalır...

İnsan vücudunda:

% 80 Tuz Sodyum - Sûlfat, klorid,

% 4 Kalsiyum - Karbonat % 4 Potasyum - Nitrat,

% 2 Magnezyum - Sûlfat Hidrojen Sûlfat

Deniz suyunda % 10 Manganez vardır.

Organizmadaki mayi soğuk değildir.

Yani kan ve diğer sulu kısımlar...

Kan sıcaklığı normalde 40 derecedir.

Tuzsuz insan yaşayamaz.

Fazla tuz da hayatı durdurur.

Deniz suyu tuzludur dedik.

Güç donar.

Donarsa buzu tuzsuz olur niçin?...

Denizde bir balık vardır tuz içindedir.

Fakat onu tuzsuz yiyemezsin...

Bu hâl büyük bir hikmetin ifadesidir.

Düşünmek gerek...

Normal denizde % 4 nisbetinde tuz vardır.

Bu tuzluluk içinde nebat hayvan yaşar.

Balığın vücudunun terkibinde tuz yok gibidir.

Tuz içinde yaşar amma...

Onun için balık sudan çıktı mı çabuk kokar.

Tadlı su balığında, vücud terkibinde su vardır.

Bu çok tuhaftır amma sebebi vardır...

Havada tuz yoktur.

İnsan vücudunun terkibinde tuz vardır.

Adeta damarlarda, hücrelerde, deniz suyu taşıyoruz.

Bu târif edilen hâller bir biri içine o kadar girmiştir ki, düşünülmesi bile mutad olmamıştır. Bunları birbirinden ayırırsan, canlılığın "Şimik" kimyevi olarak sırrı ortaya çıkar...

Bir an sizinle Lût denizine gidelim...

Bir kimyager gibi basit bir tetkik yapalım...

Ortalama litresinde 35 gram tuz vardır.

Üst tabakalarında litrede 227 - 275 gram tuz bulunur.

Daha derinlere inersek:

Potasyum klorid Sodyum Magnezyum Kalsiyum

Magnezyum bromid bulunur.

Bazı yerlerinde litrede 327 gram tuza tesadüf edilir...

Gölün tamamının % 20 nisbetinde tuzlu olduğunu söylerler...

Tuzun fazlalığından Lût denizinde mikroskobik bile canlı mahluk, nebat yoktur.

İçine hayvan, insan düşsse batmaz.

Suyun kesafetinden dolayı. Dünya yüzünde Lût denizi gibi bir tane daha yoktur.

Bu denizin teşekkülü hakkında Semâvi Kitablarda bildirildiğine göre, Lût kavmi mahvolduktan sonra teşekkül etmiştir...

Organizmadaki kimyasal, fizyolojik sabit nizamın, mevcudiyeti ALLAH'ın kudretinin küçük bir tezahürüdür.

Bu nizam bazen bozulur.

Kan terkibinde bulunan mâdeni ve uzvi maddelerde azalma veya çoğalma olur.

Bunlar hastalıklarda görülür.

Bir gurup hastalık, mikropların tesiriyle, diğer bir gurub gıdanın değişmesiyle, başka bir gurub Ruhî bir etki ile husûl bulur.

Bunların böyle oluşundaki ilâhi murad, insanın fâni olacağının delil ve hatta isbatıdır.

Bu nizamı bozacak mikropların sayısı muhtelif ve binlercedir.

Organizmaya giriş yolları, organizmada yerleşme uzuvları hep ayrı ayrıdır.

Bir cins mikroplar da araya bir vasıtaya lüzüm gösterirler. Nefes borusundan, ciltten, mideden, yiyeceklerden, sudan araya giren parazit, böcek, haşere vasıtasıyladır.

Bunlarda büyük hikmetler gizlidir...

Hılt : Bir şeye karışık, karışmış bulunan. * Eski tıbda: Ahlât-ı erbaa (Kan, salya, safra, dalak) dan birisi. * Soyu, nesebi karışık kimse.

Salya : Ağızdan sızan tükürük.

Evren : Gök varlıklarının bütünü, kâinat, kozmos. Düzenli ve uyumlu bir bütün olarak düşünülen bütün varlıklar.

Terkib: Birkaç şeyin beraber olması. Birkaç şeyin karıştırılması ile meydana getirilmek. * Birbirine karıştırılmış maddeler.